müzikal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzikal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ocak 2017 Perşembe

La La Land - Aşıklar Şehri (2016)


La La Land'in, incelemesini yazacağım ilk film olması benim için aşırı derecede heyecan verici. Şahsım adına söylemek gerekirse filmi ikinci kez sinemada izlediğimde aldığım keyif ile beşinci kez izleyeceğimde alacağım keyif aynı olacak.

Caz nedir?
-Bir iletişim biçimidir.
-Bir yolculuktur, maceradır.
-Öngörülemeyendir.

Caz'ın hayatımızdaki yeri nedir diye soracak olsam dururuz bir şöyle. Bir ağırlık var adında bir yoğunluk. İnsanı tedirgin eder çoğu kez, belki de huzursuz. Filmdeki Sebastian'ımızın (Ryan Gosling) uğrunda savaşmak için yola çıktığı umutlarının ana maddesidir caz. Hayallerinin peşinde koşmak ve oyuncu olmak için eğitimine ara veren Mia'mızın (Emma Stone) karşısına çıkan beş parasız ama tutkulu adamın yaşam biçimidir caz.

Hayallerinizin peşinden koşun. Ana mesajı bu filmin, eğer basite indirgemek istersek. Basit derken bilmem kaçıncı dereceden kökünü falan almak lazım sadece bu çıkarımı yapabilmek için, öylesine insanın ruhuna işleyen bir film.

Peki nedir bu filmi bu kadar derin yapan? Bana kalırsa en büyük olay yönetmende bitiyor. "Whiplash" adlı bir başka canavar filmden de tanıdığımız Damien Chazelle bu filme öyle bir etkisini bırakmış ki, aslında günümüzde geçen bu yapımdaki 70'ler kokusunu derinlerimize kadar hissediyoruz.

Sadece bu mu peki filmi güzel yapan? Tabi ki değil. Renkler! Evet, renkler. Çok yoğun ve bariz bir şekilde kullanılan ana renkler. Göz estetiği denilen şeyi yönetmenimizin yakalayabildiği o kadar bariz ki, filmin masalsı dünyasını sırıtarak izledim her seferinde.

Peki bu dünyayı masalsı yapan renkler mi? Hayır değil. Filmin müzikal olması!

Toplum olarak, müzikal filmlere endişe ile baktığımız doğru. Aynı sebepten dolayı toplum olarak özgüven, sanat, kültür tarzı şeylerde de gelişemiyoruz. Neyse ki ben sadece film incelemesi yazmak için buradayım. Toplum arızalarından konuşmamı duymak isteyeceğinizi sanmam.

Filmin oyuncuları ise -Emma Stone, Ryan Gosling- filmi efsane canavar yapan önemli unsurlardan. Neyse ki bunu sadece biz farketmemişiz, ikisi de Golden Globe'da, En İyi Oyuncu (Kadın/Erkek) ödülünü aldı. Hakettiler mi? Sonuna kadar.

Ufak bir paragrafta fazla da uzatmak istemeden filmin müziklerine değinmek istiyorum. Müzikal bir film yapıyorsan eğer tabi ki bu konu başlığı altında uzun uğraşlar ve çabalar vermen gerekiyor doğal olarak. Justin Hurwitz'in eline sağlık. Bu kadar eğleneceğimi tahmin etmiyordum.

Son olarak söylemek istediğim şey, bu filmi tüm bu saydıklarımdan daha fazla özel yapan bir şey var. Doğallığı ve olabilirliği. Spoiler-free bir hayatı düşlediğim ve bu yolda çabalar sarfettiğim için pek fazla açamayacağım söylediğimi. İzledikten sonra neyden bahsettiğimi anlayacaksınız.

Peki film canavar mı? Bu kadar övgünün üstüne elbette canavar.

canavarfilmler puanı: 9.7 (emin olun gelecek filmlerde bu kadar bol keseden oy vermeyeceğim)


Meraklısına fragmanı: